1. ÜNİTE ÖZET
EDEBİYATIN İÇİNDEKİ FELSEFE
- Nihilizm: Var olan bütün varlıkları, değerleri ve gerçekleri reddeden bir öğreti.
- Söylem: Bir duygu ve düşüncenin yazı ve sözle bildirilmesi.
- varoluşçu felsefe geleneği (varoluşçuluk): Varoluşun özden önce geldiğini ve özü sürekli olarak yarattığını ileri süren öğreti.
Edebiyat ile Düşünce Akımları/Felsefe Arasındaki İlişki
Güzel sanatların dallarından biri olan edebiyat, diğer bilim
dallarıyla olduğu kadar felsefeyle de etkileşim içerisindedir.
Felsefe en genel anlamıyla insan, doğa, evren ve değerleri anlamak
amacıyla sürdürülen en kapsamlı bir araştırma, birleştirici
ve bütünleştirici bir açıklama girişimi olarak tanımlanabilir.
Edebiyat ile felsefe arasında sıkı bir ilişki ağı mevcuttur. Bu iki
alan öncelikle ele aldıkları konu bakımından benzerlik gösterir.
Her ikisi de insanlığı ilgilendiren bir konuyu, bir problemi ele alır: varlık, doğa, insan,
evren…
Türk ve dünya edebiyatına yön veren edebî akımların ortaya çıkışında bir
felsefi düşünce ve birikim olduğu görülmektedir. Filozoflar da edebiyatın anlatım imkânlarını
kullanmışlar, düşüncelerini farklı edebî türlerle dile getirmişlerdir.
Mustafa Günay (1964-…) ESERLERİ: Felsefe Tarihinde İnsan Sorunu, Süregiden Felsefe Üzerine Bir Deneme,
Metinlerle Felsefeye Giriş, Felsefe ve Edebiyat (Ali Osman Gündoğan’la Birlikte)…
Edebiyat ile Psikoloji ve Psikiyatri Arasındaki İlişki
Edebiyat ile bu bilimler arasındaki
ilişkinin ortaya çıkışı çok eski değildir. Bu ilişkinin
ortaya çıkışı, edebî eserlerdeki psikolojik unsurların
tespit edilmesi ve edebî eserlerin bu bilim dallarının
verileriyle incelenmesi ilk defa Freud’la (Froyt) başlar. Daha sonra da Adler, Jung (Yung) gibi psikoloji
ve psikiyatrinin önde gelen isimleriyle Tolstoy gibi
bazı edebiyatçıların yaptıkları çalışmalarla ileri sürdükleri
düşüncelerle gelişmiştir.
Kemalettin Deniz (1974 - ... ) ESERLERİ: Edebiyat Bilgi ve Kuramları (Edebiyat ve edebiyata ait kavramlar bölümü-2013), Dil ve Anlatım (Etkili iletişim bölümü-2007).
DİL DEĞİŞİR
Kültürü oluşturan unsurlardan birisi olarak dil, çevresel etkenlerin değişmesine uygun
bir ahenk içindedir. (SORU GELEBİLİR)
Şu an yeryüzünde görülen dillerin hiç birisi, birkaç yüzyıl önceki
hâllerini korumamaktadır.
Değişim zorunluluğu ya dilin kendi iç yapısı ya da o dili konu-
şanların bazen amaçlı bazen amaçsız müdahaleleri sonucuyladır.
Dildeki değişim; dilbilgisi,
kelime hazinesi ve üslup düzeyinde olabilir.
Ahenk: Uyum.
Üslup: Biçimlendirme ve
söyleyiş özelliği, biçem, stil.
Dilin Tarihî Süreç İçerisindeki Değişimini Etkileyen Sebepler
Bir dil iç ve dış sebeplere bağlı olarak tarihî süreç içerisinde
değişir. Bu değişimin en belirgin göstergelerinden
biri kelimelerin zaman içinde uğradıkları ses değişiklikleridir.
Bunun dışında okuduğunuz metinde belirtilen
kelimeler aynı kalsa da söz konusu kelimelere yüklenen
anlam değişebilir. (Eski Anadolu Türkçesinde ‘kötü’ anlamına gelen ‘yavuz’ kelimesinin zamanla anlam iyileşmesine uğrayarak ‘yaman, hızlı’
anlamını kazanması gibi.)
Dil sosyal bir varlık olduğu için insan düşüncesinde,
toplumda meydana gelen her türlü değişim dili
de etkiler. Bunun için siyasi, toplumsal, kültürel, ekonomik
değişime ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak
dil de değişir.
Günümüzde bir dilin değişiminde en önemli sebeplerden biri teknolojik gelişmelerdir.
Bu gelişmelere bağlı olarak son yıllarda Türkçeye birçok kavram girmiştir: e-posta,
televizyon, radyo, İnternet, sosyal medya, SMS vb.
Muhammet Yelten (1954 - ... ) ESERLERİ: Eski Anadolu Türkçesi Manzum Metinler, Eski Anadolu Türkçesi ve Örnek
Metinler (2009)...
------------------------------------------------------
TÜRKLERDE SÖZLÜKÇÜLÜK, BUGÜN TÜRKİYE’DE SÖZLÜK
Türklerde, Doğu dünyası doğrultusunda gelişmiş eski bir sözlükçülük geleneği vardır.
Bunun elimizdeki en eski kanıtı, XI. yüzyılda Kâşgarlı Mahmut’un Arapça olarak yazdığı,
aynı zamanda Türkçenin söz varlığını, biçim bilgisini ve Türklük dünyasını tanıtan
Divanû Lûgatit-Türk’tür.
Cumhuriyet Dönemi'ne gelinceye kadar yayımlanan yapıtlardan en önemlileri, ünlü
yazar ve çevirmen Ahmet Vefik Paşa’nın 1876’da basılan Lehçe-i Osmânî’si (2 Cilt) ve
Türklerin en önde gelen dilci ve yazarlarından Şemsettin Sami’nin Kâmus-i Türkî’sidir. Kâmüsü’l Âlâm adlı, büyük oylumlu bir ansiklopedik
sözlüğü de vardır. (…)
Kâmus-i Türkî SÖZLÜKTÜR. (SORU GELEBİLİR)
İlk Örneklerden Günümüze Türkçenin Önemli Sözlükleri
Türkçenin bilinen ilk sözlüğü Kâşgarlı Mahmut’un “Dîvânu Lugâti’t-Türk adlı eseridir.
Doğan Aksan (1929-2010): Doğan Aksan’ın Türkiye’deki dilbilim çalışmalarının gelişmesinde payı büyüktür.
Dilbilim ve Türkçeyle ilgili birçok araştırması ve makalesi bulunan Doğan Aksan’ın şiir,
hikâye makale, fıkra ve denemeleri çeşitli dergilerde yayımlandı. Türkiye Bilimler Akademisi’nin
1998 Yılı Hizmet Ödülü’nü de aldı.
ESERLERİ: Tartışılan Sözcükler, Her Yönüyle Dil, Türkçenin Gücü, Şiir Dili ve Türk
Şiir Dili, Türkçenin Sözvarlığı, Cumhuriyet Dönemi’nden Bugüne Örneklerle Şiir Çözümlemeleri…
Kaynak: http://aok.meb.gov.tr/kitap/aol-kitap/Turk-Dili-ve-Edebiyati/Turk-Dili-ve-Edebiyati-7/edebiyat_7.pdf
1. ÜNİTE BİTTİ :))
ÇIKMIŞ SORULAR ÜZERİNDEN TESTLERİ ÇÖZMEYİ İHMAL ETMEYİNİZ...
0 Yorumlar