1. ÜNİTE DALGALAR ÖZET
1.BÖLÜM DALGALAR
1.1.1. Dalga Hareketi ve Dalga Hareketinin Temel
Kavramları
Çevremizde gördüğümüz her şey hareketlidir. Çevremizde
gözlemlediğimiz cisimlerin bazıları bir doğrultu
üzerinde tek bir yönde yer değiştirirken bazıları da bir doğrultu üzerinde gidip gelir.
- Örneğin; bir kuşun uçabilmesi için kanadını sürekli aşağı yukarı çırpması gerekir.
- Özellikle yaz mevsiminde sivrisineğin bizi rahatsız eden vızıltı sesi, onun saniyede 500 kez kanat çırpması nedeniyle oluşur.
Titreşim ve dalga hareketi
Esnek bir ortamda enerjinin taşınmasını sağlayan
titreşim ve sarsıntıya dalga denir. Dalga hareketi hava ortamında
oluşturuluyorsa esnek ortam hava, su yüzeyinde
oluşturuluyorsa esnek ortam sudur.Eğer dalga hareketi
sarmal bir yay üzerinde oluşturuluyorsa sarmal yay esnek
ortamdır.
Dalga hareketinde aktarılan yalnız enerjidir. Madde
aktarımı ya da ortamın ilerlemesi söz konusu olamaz.
Genlik
Dalgaların taşıdığı enerjinin büyüklüğünü gösteren
özelliği genliğidir. Bir dalganın genliği ne kadar büyükse
taşıdığı enerji de o kadar büyüktür. Genlik bir dalga tepesinin
denge konumuna olan uzaklığı olarak ifade edilir.
Dalga Boyu
Bir dalga üzerindeki aynı özelliğe sahip iki nokta arasındaki
uzaklığa dalga boyu denir.
Periyot
Dalga üzerindeki herhangi bir noktanın tam bir titre-
şim yapması için geçen süreye periyot denir. Birimi SI birim
sisteminde saniye (s)’dir ve T sembolü ile gösterilir. Bir dalga kaynağının belirli aralıklarla titreşmesi sonucu esnek ortamda yayılan dalgalara periyodik dalgalar denir.
Frekans
Bir noktadan bir saniyede geçen dalga sayısına frekans
denir. Frekans f sembolü ile gösterilir. SI birim sisteminde
birimi s-1dir ve bu birim Hertz (Hz) olarak da adlandırılır.
Yapılan deneylerde periyot ve frekans kavramları arasında
T. f = 1 ilişkisi olduğunu göstermiştir yani bir periyodik
dalga üreten bir kaynak saniyede 4 dalga üretiyorsa
frekansı 4s-1, periyodu ise 1/4 saniyedir. Buna göre periyot
ve frekans;
T. f = 1 eşitliğinden T= 1/f ve f =1/T olarak elde edilir.
Dalganın İlerleme Hızı
Dalganın birim zamandaki yer değiştirmesine ilerleme
hızı denir ve v sembolü ile gösterilir. SI birim sisteminde
birimi m/s’dir.
Dalganın yayılma hızı, yol = ilerleme hızı x zaman ba-
ğıntısında yol yerine dalga boyu (λ), ilerleme hızı yerine
(v) ve zaman yerine periyot (T) yazılırsa; λ= v . T eşitliği elde edilir. Buradan ilerleme hızı v = λ / T olarak
yazılır. Kaynağın frekansı f =1/T olduğundan ilerleme hızı
frekansa bağlı olarak; v = λ . f şeklinde yazılır.
Dalgalar, taşıdıkları enerji ve titreşim doğrultularına göre sınıflandırılarak incelenir. Bu sınıflandırma ve bu sınıflandırmaya ait dalgalar aşağıdaki şemada verilmiştir:
1. Taşıdıkları enerjiye göre dalgalar:
a) Mekanik dalgalar:
Ses, su, yay ve deprem dalgalarını oluşturan dalga kaynağı, dalgayı oluşturmak için iş yapar. Yapılan bu iş, oluşan dalgalara enerji olarak aktarılır. Dalganın yayıldığı ortamdaki moleküller bu enerjiyi birbirine aktararak dalga, dolayısıyla enerji yayılmış olur. Bu tür dalgaların ilerlemesi için ortam gereklidir.
b) Elektromanyetik Dalgalar:
Elektromanyetik dalgalar değişen elektrik ve manyetik alanlar sonucu oluşur. Bu alanların birlikte elektromanyetik dalgayı oluşturabilmesi için şiddetlerindeki azalma ve artma düzenli olarak birbirini takip etmelidir. İletken bir telden geçen akım, belirli aralıklarla değiştirilirse telde elektromanyetik ışıma meydana gelir. Bu ışımanın nedeni teldeki yüklü parçacıkların ivmeli hareketidir.
2. Titreşim doğrultusuna göre dalgalar
a) Enine dalgalar:
Dalganın yayılma doğrultusu ile dalganın titreşim doğrultusu birbirine dik olan dalgalardır.
b) Boyuna dalgalar
Dalganın yayılma doğrultusu ile dalganın titreşim doğrultusu aynı olan dalgalardır.
c) Hem enine hem boyuna dalgalar:
Yayılma ortamında hem enine hem de boyuna yayılabilen dalgalardır. Örneğin; deprem, su ve yay dalgaları yayılma doğrultusuna paralel ve dik doğrultuda titreşerek yayılabilir.
2. BÖLÜM YAY DALGASI
1.2.1. Atma ve Periyodik Dalga
Atma ve atmanın oluşumu
Bir dalga kaynağının esnek bir ortamda oluşturduğu kısa süreli tek bir dalgaya atma denir. Atma temel bir fizik kavramı değildir. Sadece dalgaların özelliklerini ve farklı ortamlarla karşılaştıklarında davranışlarını daha iyi incelemek için dalgalardan bir tanesinin anlık görünümüne verilen isimdir.
Yay yukarı doğru bir kez çekilip bırakılarak üzerinde bir atma oluşturulur. Bu atmaya baş yukarı atma adı verilir.
Eğer yay denge konumunda bulunurken aşağı doğru bir kez çekilip bırakılırsa üzerinde bir atma oluşur. Bu atmaya baş aşağı atma adı verilir.
Periyodik dalgalar
Yayın ucu düzenli aralıklarla aşağı yukarı hareket ettirilirse peş peşe dizilmiş ardışık atmalar elde edilir. Bu atmalara periyodik atmalar, periyodik atmaların yayılmasına da periyodik dalgalar adı verilir. Periyodik dalgalarda bir atma, sadece baş yukarı ya da baş aşağı değildir. Periyodik dalgalarda atma; biri baş yukarı, diğeri baş aşağı olmak üzere iki ardışık atmanın birleşiminden oluşur.
1.2.2. Yaylarda Atmanın Yansıması ve İletilmesi
Yapılan deneylerde esnek ve uzunlukları aynı yaylardan daha hafif olanda oluşturulan atmaların, yayılma hızının daha fazla olduğu görülmektedir.
Deneylerden elde edilen sonuçlara göre; yayda oluşturulan atmanın ilerleme hızı, yayı geren kuvvetin kareköküyle doğru, yayın birim uzunluk başına düşen kütlesinin kareköküyle ters orantılı olduğunu göstermiştir.
Yapılan deneylerden elde edilen verilere göre esnek bir yay üzerinde oluşturulan atmanın ilerleme hızının;
eşitliği ile ifade edilebileceğini göstermiştir. Bu eşitlikte;
F: Yayı geren kuvvet
μ: Yayın birim uzunluk başına düşen kütlesidir.
Yayın kütlesi m ve yayın uzunluğu l ise yukarıda verilen hız bağıntısındaki μ yerine;

yazılabilir.
Yayda oluşturulan atmanın yansıması
Esnek ve türdeş bir yayda oluşturulan bir atma, doğru
boyunca yayılır. Atmalar yayılırken sabit ya da açık uçtan
yansıyabilir. Yansıma olayında ortam değişmediği için atmanın
hızı ve dalga boyu değişmez.
a) Sabit uçtan yansıma
Yapılan deneyler gergin bir yay üzerinde baş yukarı
gönderilen bir atma, sabit uçtan yansıdıktan sonra baş aşağı döndüğünü göstermiştir.
b) Serbest uçtan yansıma
Bir ucu serbest olan gergin yay üzerinde baş yukarı
gönderilen bir atma serbest uçtan yansıyınca ters dönmeden
geri yansır.Sarmal yayın bir çubuğa halka
ile tutturulan ucu serbest uç gibi davranmaktadır.
Yayda oluşturulan atmanın iletilmesi
a) İnce yaydan kalın yaya gönderilen atmanın yansıması ve iletilmesi
- İnce yaydan kalın yaya gönderilen baş yukarı bir atmanın, bir kısmı baş yukarı iletilirken bir kısmı baş aşağı yansır. Yayların birleşme noktası sabit uç gibi davranır.
- Atmanın hızı, ortam değişmediğinde sabit olacağından gelen ve yansıyan atmaların hızları birbirine eşittir. Kalın yaya iletilen atmanın hızı azalır.
- Gelen ve yansıyan atma, aynı yay üzerinde olduğundan yayılma ortamı değişmemiştir. Bu nedenle gelen ve yansıyan atmaların hızlarının büyüklükleri arasında v gelen= v yansıyan= v ilişkisi vardır. İletilen atma farklı ortamda yayıldığından gelen atma ve iletilen atmanın hızlarının büyüklükleri arasında vgelen > viletilen (v > v' ) ilişkisi vardır.
- Atmanın yayılma hızı ile genişliği doğru orantılıdır.
- İnce yayda oluşturulan atmanın genliği, her zaman yansıyan ve iletilen atmanın genliğinden daha büyüktür (a > a' ve a > c).
b) Kalın yaydan ince yaya gönderilen atmanın yansıması ve iletilmesi
- Kalın yaydan ince yaya gönderilen baş yukarı bir atmanın bir kısmı baş yukarı iletilirken, bir kısmı da yine baş yukarı olarak yansır. Yayların birleşme noktası, serbest uç gibi davranır.
- Atmanın hızı ortam değişmediğinde sabit olacağından gelen ve yansıyan atmaların hızları birbirine eşittir. İnce yaya iletilen atmanın hızı artar.
- Gelen ve yansıyan atma aynı yay üzerinde olduğundan yayılma ortamı değişmemiştir. Bu nedenle gelen ve yansıyan atmaların hızlarının büyüklükleri arasında vg elen= v yansıyan= v ilişkisi vardır. İletilen atma farklı ortamda yayıldığından gelen atma ve iletilen atmanın hızlarının büyüklükleri arasında v iletilen > v gelen (v' > v) ilişkisi vardır.
- Kalın yayda oluşturulan atmanın genliği her zaman yansıyan ve iletilen atmanın genliğinden daha büyüktür (a > a' ve a > c).
- Gergin bir yayda oluşturulan atmaların karşılaştıkları durumlardan biri de ters yönde ilerleyen iki atmanın birbiri içinden geçmesidir.
- Atmalar birbiri içinden geçerken şekilleri bozulur; fakat geçiş işlemi bittikten sonra sanki hiç karşılaşmamışlar gibi yollarına devam ederler.
- Yay üzerinde ilerleyen iki atmanın karşılaşması hızlarının büyüklüğüne bağlı olarak birbiri içinden geçişi daha kısa sürede gerçekleşebilir. Bu nedenle bileşke atma görülmeyebilir.Bu olay ancak yüksek hızlara duyarlı fotoğraf makineleriyle fotoğraflanabilir.
3. BÖLÜM SU DALGASI
1.3.1. Su Dalgası
Su dalgasında dalga tepesi, dalga çukuru ve ilerleme
yönü kavramları
- Su dalgaları yüzey üzerinde oluştuğunda yüzey dalgaları olarak da adlandırılır.
- Su yüzeyi hareketliyken suyun altı hareketsizdir.
- Su yüzeyinde oluşturulan periyodik dalgaların ortak özellikleri tepe ve çukurlarının olmasıdır
- Su dalgalarına baktığımızda tepeler ve çukurlar şeklinde ilerlediğini görürüz. Bu durumda su dalgasının yayılma doğrultusu ile titreşim doğrultusu diktir. Bu nedenle su dalgası enine dalgadır.
- Su yüzeyinde dalgalar tepeler ve çukurlar şeklinde ilerlerken aynı zamanda su yüzeyinin altında kalan su molekülleri, suyun derinliklerine doğru ilerleme doğrultusuna paralel titreşim hareketi yaparlar.
Derinliği her yerde aynı olan bir dalga leğenindeki
durgun su yüzeyine bir çubuğun yatay olarak batırıp çıkarılmasıyla doğrusal dalgalar elde edilir.
Dairesel su dalgaları
Durgun bir su yüzeyine taş attığımızda ya da parmağımızı suya batırıp çıkardığımızda su
yüzeyinde dairesel dalgalar oluşur. Oluşan bu dairesel dalgaların
merkezi, taşın düştüğü ya da parmağımızı batırdığımız
yerdir.
Doğrusal su dalgasının yansıma hareketi
1. Doğrusal engelden yansıma
Doğrusal dalgaların doğrusal bir engelden yansıması
ışığın yansıtıcı bir yüzeyden yansıması gibidir. Yansıtıcı
yüzeye gelen ışık ışınları temel yansıma yasalarına uyarak
yansır. Gelen ışığın yüzey normali ile yaptığı
açı olan gelme açısı (i), yansıyan ışığın yüzey normali ile yaptığı açı olan gelme açısı (i), yansıyan ışığın yüzey
normali ile yaptığı açı olan yansıma açısı (r) her zaman
birbirine eşittir (i=r). Yansıma olayında ışık geldiği ortama
geri döner.
2. Parabolik engelden yansıma
Yapılan deneylerde derinliği her yerde eşit olan dalga
leğeninde parabolik engelin çukur yüzeyine gönderilen
doğrusal dalgaların engelden yansıdıktan sonra bir noktada
toplandığı gözlenmiştir. Bu noktaya çukur engelin
odak noktası (F) adı verilir.
3. Dairesel su dalgasının yansıma hareketi
Yapılan deneylerde doğrusal bir engele doğru ilerleyen
dairesel dalganın, engele çarptıktan sonra sanki engelin
arkasındaki noktasal bir kaynaktan geliyormuş gibi dairesel
olarak yansıdığı gözlenmiştir.
1.3.3. Ortam Derinliği ile Su Dalgalarının Yayılma
Hızı İlişkisi
- Dalga leğeninin tabanına, cam levha konularak oluşturulan iki farklı ortamda yapılan deneylerde dalganın ortamlarda ilerlerken gözlenen dalga şekli değişir.
- Bir dalganın frekansının kaynağının, frekansına eşit olduğunu biliyoruz; yani dalganın yayıldığı esnek ortamın değişmesi, dalganın frekansını değiştirmez.
- Farklı derinliğe sahip bir dalga leğeninde oluşturulan doğrusal periyodik su dalgasının frekansı sabittir.
- Esnek bir ortamda ilerleyen dalganın ilerleme hızı ile dalga boyu arasında v= λ. f bağıntısı olduğunu biliyoruz. Bağıntıya göre frekansın sabit kalması, dalganın yayılma hızı ile dalga boyunun doğru orantılı olmasını gerektirir.
- Derin ortamdan gelen doğrusal dalgalar ayırıcı yüzeye geldiklerinde yayılma doğrultuları değişmiştir. Gelen doğrusal dalganın ayırıcı yüzeyle yaptığı açı (i) gelme açısı, kırılan doğrusal dalganın ayırıcı yüzeyle yaptığı açı (r) kırılma açısı olarak adlandırılır.
- Doğrusal su dalgası, derin ortamda bir periyotluk sürede λd kadar yol alırken sığ ortamda λs kadar yol alır. Bu iki dalga boyu arasında λd > λs ilişkisi olduğundan derin ortamdaki yayılma hızı vd , sığ ortamdaki yayılma hızından büyüktür.
Dalga leğeninde oluşturulan bir doğrusal dalganın
dalga boyu nasıl ölçülür?
Dalga leğeninde oluşturulan su dalgaları hareketli olduklarından
özelliklerini incelemek pek mümkün değildir.
Bu nedenle dalgaların dalga boyunu ölçmek için stroboskop
adı verilen bir araç kullanılır. Stroboskop, üzerinde
eşit aralıklarla yarıklar bulunan, ortasından geçen bir
eksen etrafında döndürülebilen dairesel bir deney aracıdır.
1.3.4. Doğrusal Su Dalgalarının Kırılma Hareketi
Resimde bu şekilde hazırlanan dalga leğeninde
doğrusal su dalgalarının derin kısımdan sığ kısma geçerken
davranışı görülmektedir. Dalga leğenine doğrusal dalgalara
paralel yerleştirilmeyen cam yüzeyle oluşturulan sığ
kısma gelen dalgaların yayılma doğrultusu kırmızı çizgi ile
gösterilmiştir. Çizilen yayılma doğrultusuna bakıldığında
doğrusal dalgaların sığ kısma geçtiklerinde yayılma doğ-
rultularından saptıkları görülmektedir. Bu olaya su dalgalarında
kırılma denir.
Derin ve sığ ortamları ayıran yüzey, doğrusal dalgalara
paralel ise ikinci ortama geçen doğrusal dalgaların yayılma
doğrultusu değişmez. Ayırıcı yüzey ile dalgaların yayılma
doğrultusu paralel değilse ikinci ortamdaki yayılma
doğrultusu değişir.
4. BÖLÜM SES DALGASI
1.4.1. Ses Dalgaları İle İlgili Temel Kavramlar
Ses kaynağından çıkan ses dalgaları yayıldıkları ortamın moleküllerini
ileri geri hareket ettirerek yani sıkışıp genişleyerek
enerjilerini birbirlerine aktarır.
- Hava titreşimlerinden ibaret olan ses olayının ilk mantıklı açıklamasını Türk bilim insanı Farabi yapmıştır.
- Farabi, titreşimlerin dalga uzunluğuna göre azalıp çoğaldığını deneyler yaparak tespit etmiştir.
- Bu keşfiyle musiki aletlerinin yapımında gerekli olan kaideleri bulan Farabi aynı zamanda tıp alanında da çalışmalar yapmıştır.
Sesin ince veya kalın duyulması sesin yüksekliği ile ilgili
bir kavramdır. Kalın sesi ince sesten ayıran özelliğe sesin
yüksekliği denir.
- Sesin yüksekliği ses dalgalarını oluşturan kaynağın frekansına dolayısıyla ses dalgalarının frekansına bağlıdır.
- Ses dalgalarının frekansı yüksekse duyulan ses incedir.
- Eğer ses dalgalarının frekansı düşükse duyulan ses kalındır.
Şiddet, ses kaynağından çıkarak kulağımıza gelen sesin
zayıf ya da kuvvetli olması ile ilgili bir kavramdır. Ses
şiddetine gürlük adı da verilir.
- Sesin şiddeti, ses dalgalarının enerjisine ve genliğine bağlıdır.
- Ses dalga kaynağından çıkan sesin genliği büyükse duyulan ses şiddetli, genlik küçükse duyulan ses zayıftır.
- Şiddeti fazla olan ses enerjisi de fazla olduğundan daha uzağa yayılabilir.
- Aynı kaynaktan çıkan ses dalgalarının farklı uzaklıklardaki genlik ve enerjisi farklıdır.
- Ses kaynağından uzaklaştıkça sesin genliği ve enerjisi azalır. Bu nedenle kaynaktan uzak noktalarda ses daha az duyulur.
Aynı frekansa sahip ses dalgalarının farklı kaynaklardan
çıkması ile ilgili bir kavramdır.Duyduğumuz sesler arasındaki farklılığa sesin tınısı
denir.
4. Rezonans
Bir ses kaynağından yayılan ses dalgaları, başka maddelerin
titreşmesine neden olabilir. Aynı frekansta ses üreten
iki kaynaktan biri titreştirildiğinde diğeri de bundan etkilenerek
titreşir. Bu olaya rezonans denir.
- Bir cismin kütlesine ve esnekliğine bağlı olan frekansa doğal frekans adı verilir.
- Eğer cisim doğal frekans değeriyle uyarılırsa büyük genlikle titreşir.
- Uyarıcının etkisi kaldırıldığındaysa zamanla genliğini küçülterek sıfıra indirir. Bunun nedeni ses dalgasının yayıldığı ortamdaki sürtünme nedeniyle enerjisinin azalmasıdır. Bu olaya sö- nümleme denir.
5. Yankı
Ses dalgaları da yay ve su dalgaları gibi bir yüzeye çarptığında
yansır. Ses dalgalarının 17 metreden daha uzak bir yüzeye
çarpıp yansıyarak tekrar duyulmasına yankı denir.
- Yankı olayı dağ yamaçlarında, boş odalarda, spor salonları gibi yerlerde gerçekleşir;
- Yankı olayını küçük kapalı yerlerde (3-5 m mesafeden) fark edemeyiz.
- Ses, açık havada yaklaşık olarak 352 m/s hızla yol alır.
- Havada yol alan ses dalgalarının hareketi, durgun bir suya atılan taşın, suyun yüzeyinde meydana getirdiği iç içe dairesel su dalgalarının hareketini andırır.
Günümüzde yaşadığımız çevrenin kalitesini ve insan
sağlığını olumsuz yönde etkileyen önemli faktörlerden
biri de gürültüdür. Gürültüyü hoşa gitmeyen, istenmeyen,
rahatsız edici ses olarak tanımlayabiliriz.
- Ses, nesnel bir kavramdır yani ölçülebilir ve varlığı kişiye bağlı olarak değişmez.
- Gürültü ise öznel bir kavramdır.
- Tanımdan da anlaşılacağı üzere bir sesin gürültü olarak nitelenip nitelenmemesi kişilere bağlı olarak değişebilir. Kimilerinin severek ve eğlenerek dinlediği müzik diğerlerini rahatsız edebilir.
- İnsanların ve diğer canlıların yaşamsal faaliyetlerini olumsuz etkileyecek şiddetteki seslerin belli bir ortamda bulunması ses kirliliği olarak adlandırılır.
1.4.2. Ses Dalgalarının Kullanım Alanları
1. Ses dalgalarının tıpta kullanılması
Ses dalgaları iç organlarımızın görüntülenmesinde kullanılır.
Ultrason adı verilen görüntüleme cihazı ses dalgalarından
yararlanılarak geliştirilmiştir. Ultrason cihazı kulağımızla
duyamadığımız sesi yayar, bu sesin iç organlarda
yansıması ile ekranda görüntü oluşur.
2. Ses dalgalarının sanatta kullanılması
Ses dalgalarının kullanıldığı sanat alanı hiç kuşkusuz
müziktir. Müzik aletlerinden çıkan düzenli ses dalgaları
kulağımıza hoş bir melodi olarak gelir. Müzik aletinin
yapıldığı maddenin cinsi, genişliği ve şekli çıkardığı sesi
değiştirir.Genellikle küçük müzik aletleri yüksek frekansta
ses üretirken, büyük müzik aletleri düşük frekansta ses
üretir.
3. Ses dalgalarının denizcilikte kullanılması
Ses dalgaları denizin derinliğinin ölçülmesinde kullanılır.
Sonar adı verilen görüntüleme cihazı denize ses
dalgaları gönderir. Cihaz sesin engele çarparak geri gelme
süresini ölçer ve ne kadar uzaklıkta olduğunu tespit eder.
Gemilerde kullanılan sonar cihazı deniz derinliğini, batık
gemilerin yerini ve balık sürülerinin yerinin tespiti için
kullanılır.
4. Ses dalgalarının coğrafyada kullanılması
Ses dalgaları yer tespitinde kullanılır. Ses dalgaları kullanılarak
cisimlerin yerini tespit etme teknolojisi yirminci
yüzyılda geliştirilmiştir. Bu teknoloji savaşta kullanılmak
amacıyla geliştirilmiş olan sonar cihazı günümüzde deniz
dibi haritalarının çıkarılması gibi amaçlarla kullanılmaktadır.
5. BÖLÜM DEPREM DALGASI
1.5.1. Deprem Dalgası Nedir?
Deprem üzerinde yaşadığımız gezegende meydana gelen
doğal olaylardan biridir. Dünyamız var olduğu sürece
de devam edecektir.
Üzerinde yaşadığımız yerküre; çekirdek, manto ve taş
küre adı verilen katmanlardan oluşur.
- Canlılar, yerkürenin en dış kısmındaki taş kürede yaşar.
- Okyanuslar ve kıtalar taş küre üzerinde bulunur.
- Merkezde bulunan çekirdeğin erimiş hâldeki demir ve nikelden oluştuğu düşünülmektedir.
- Taş küre ile manto arasında kalan katmanda oluşan kuvvetler nedeniyle taş kabuk kırılır. Bu kırılma sonucu yer kabuğunda büyüklü küçüklü levhalar oluşur.
- Manto katmanı üzerinde yüzen bu levhalar birbirlerine göre hareket hâlindedir.
- Levhaların hareketleri sırasında birbirlerine değdikleri yerlerde sıkışmalar, birbirinin üstüne çıkmalar ya da altına girmeler ve sürtünmeler meydana gelir. İşte bu yerler depremlerin meydana geldiği yerlerdir.
- Yeryüzünde her yıl yaklaşık olarak 800000 (sekiz yüz bin) deprem olduğunu tahmin ediliyor. Bunların büyük bir bölümü insanlar tarafından fark edilmeyecek kadar hafif şiddette olur.
- Bu tür depremler ancak sismograf (sismometre) ya da depremölçer denilen duyarlı aygıtlar tarafından saptanabilir.
- Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının nasıl yayıldığını, depremlerin ölçülmesi ve depremle ilgili diğer konuları inceleyen bilim dalına sismoloji adı verilir.
Depremin büyüklüğü
Depremin büyüklüğü kırılan yüzeyin büyüklüğünü ve
dolayısıyla ortaya çıkan enerjinin düzeyini belirten bir ölçüdür. Örneğin; M=2.0 büyüklüğünde bir deprem, yeryüzünün derinliklerinde yaklaşık bir futbol sahası büyüklüğünde bir kırığın meydana geldiğini gösterir. Büyüklük bir
birim artarsa, yani 3. 0 büyüklüğünde bir deprem oluşmuş
ise, yaklaşık 10 futbol sahasına eşit bir alanın kırılmış olduğu
anlaşılır.
Depremin büyüklüğü nasıl ölçülür?
- Depremi oluşturan kırık genelde yer kabuğunun derinliklerindedir; ancak büyük depremlerde yer yüzeyine kadar ulaşır ve bizim fay kırığı dediğimiz yüzey kırıklarını oluşturur.
- Bir deprem olduğunda, derinlerde oluşan kırığı doğrudan gözle görmek mümkün olmadı- ğından, onun yüz ölçümünü dolaylı olarak tahmin etmek zorunda kalırız.
- Buna örnek olarak birisinin bir havuza taş attığını ancak bizim taşın büyüklüğünü bilmediğimizi kabul edelim. Taşın havuza düşerken çıkardığı sesi dinleyerek veya havuzda oluşan dalgalanmaların boyutuna bakarak taşın küçük mü, yoksa büyük mü olduğunu tahmin edebiliriz.
- Depremde yer kabuğu içerisinde havuzdaki suya benzer şekilde dalgalanmalar oluşturur.
- Hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın, büyüklük hesaplanırken, depremin merkezinin doğru bir şekilde belirlenmiş olması esastır
- Göz önünde tutulması gereken önemli bir nokta, yer kabuğunun hiçbir zaman havuzun suyu gibi yalın bir yapıya sahip olmaması, katmanlar, kıvrımlar içeren çok karmaşık bir dokuya sahip olmasıdır. Bu nedenle depremle oluşan yer kabuğu dalgalanmaları yayıldığı yöne bağlı olarak çok farklı değişimlere uğrayabilir.
Depremin şiddeti; herhangi bir derinlikte olan depremin,
yeryüzünde hissedildiği bir noktadaki etkisinin ölçüsü olarak tanımlanmaktadır. Şiddet
depremin kaynağındaki büyüklüğü hakkında doğru bilgi
vermemekle beraber, deprem dolayısıyla oluşan hasarı yukarıda
belirtilen etkenlere bağlı olarak yansıtır.
Depremin şiddeti nasıl belirlenir?
Depremin şiddeti, depremlerin gözlenen etkileri sonucunda
ve uzun yılların vermiş olduğu deneyimlere dayanılarak
hazırlanmış olan “Şiddet Cetvelleri” ne göre değerlendirilmektedir.
Bir deprem oluştuğunda, bu depremin herhangi bir
noktadaki şiddetini belirlemek için o bölgede meydana gelen
etkiler gözlenir. Bu izlenimler, şiddet tablosunda hangi
şiddet derecesi tanımına uygunsa depremin şiddeti, o
şiddet derecesi olarak değerlendirilir.
1.5.2. Deprem Kaynaklı Can ve Mal Kayıpları Nasıl
Önlenir?
1. Deprem öncesi alınacak önlemler
- Yerleşim bölgeleri titizlikle belirlenmelidir. Kaygan ve ovalık bölgeler iskâna açılmamalıdır. Konutlar gevşek toprağa sahip meyilli arazilere yapılmamalıdır
- Yapılar, deprem etkilerine karşı dayanıklı inşa edilmelidir. Mevcut binaların dayanıklılıkları arttırılmalıdır
- İmar planında konuta ayrılmış yerler dışındaki yerlere ev ve bina yapılmamalıdır.
- Dik yarların yakınına, dik boğaz ve vadilerin içine bina yapılmamalıdır.
- Çok kar yağan ve çığ gelen yamaçlarda bina yapılmamalıdır.
- Konutlara deprem sigortası yaptırılmalıdır.
- Dolap üzerine konulan eşya ve büro malzemeleri; kayarak düşmelerini önlemek için plastik tutucu malzeme veya yapıştırıcılarla sabitlenmelidir.
- Soba ve diğer ısıtıcılar, sağlam malzemelerle duvara veya yere sabitlenmelidir.
- Tezgah üzerindeki kayabilecek beyaz eşyalarımızın altına metal profil koyarak kayması önlenmelidir.
- Gaz kaçağı ve yangına karşı, gaz vanası ve elektrik sigortaları otomatik hâle getirilmelidir.
- Bina yönetimince önceden belirlenen, mesken veya işyerinin özelliği ve büyüklüğüne göre uygun yangın söndürme cihazı mutlaka bulundurulmalı ve periyodik bakımları da yaptırılmalıdır.Bu cihazlar:
- Kolayca ulaşılabilecek bir yerde tutulmalıdır.
- Yeri herkes tarafından bilinmelidir.
- Duvara sıkıca sabitlenmelidir.
- Her yıl ilgili firma tarafından bakımı yapılmalıdır.
- Bir kez kullanıldıktan sonra mutlaka tekrar doldurulmalıdır.
2. Deprem anında yapılması gerekenler
- Kesinlikle panik yapılmamalıdır.
- Sabitlenmemiş dolap, raf, pencere vb. eşyalardan uzak durulmalıdır.
- Varsa sağlam sandalyelerle desteklenmiş masa altına veya dolgun ve hacimli koltuk, kanepe, içi dolu sandık gibi koruma sağlayabilecek eşya yanına çömelerek hayat üçgeni oluşturulmalıdır.
- Baş, iki el arasına alınarak veya bir koruyucu (yastık, kitap vb.) malzeme ile korunmalıdır. Sarsıntı geçene kadar bu pozisyonda beklenmelidir.
- Merdivenlere ya da çıkışlara doğru koşulmamalıdır.
- Balkona çıkılmamalıdır.
- Balkonlardan ya da pencerelerden aşağıya atlanmamalıdır.
- Kesinlikle asansör kullanılmamalıdır.
- Telefonlar, acil durum ve yangınları bildirmek dışında kullanılmamalıdır.
- Okulda sınıfta ya da büroda ise sağlam sıra, masa altlarında veya yanında; koridorda ise duvarın yanına hayat üçgeni oluşturacak şekilde ÇÖK-KAPANTUTUN hareketi ile baş ve boyun korunmalıdır.
- Pencerelerden ve camdan yapılmış eşyalardan uzak durulmalıdır.
- Enerji hatları ve direklerinden, ağaçlardan, diğer binalardan ve duvar diplerinden uzaklaşılmalıdır. Açık arazide çömelerek etraftan gelen tehlikelere karşı hazırlıklı olunmalıdır.
- Toprak kayması olabilecek, taş veya kaya düşebilecek yamaç altlarında bulunulmamalıdır. Böyle bir ortamda bulunuluyorsa seri şekilde güvenli bir ortama geçilmelidir.
- Binalardan düşebilecek baca, cam kırıkları ve sıvalara karşı tedbirli olunmalıdır.
- Toprak altındaki kanalizasyon, elektrik ve gaz hatlarından gelecek tehlikelere karşı dikkatli olunmalıdır.
- Deniz kıyısından uzaklaşılmalıdır.
ÇIKMIŞ SORULAR ÜZERİNDEN TESTLERİ ÇÖZMEYİ İHMAL ETMEYİNİZ...
2 Yorumlar
merhaba ben bu dönem açık liseye geçtim fakat sınav içeriğini anlamadım örneğin martdaki sınavda kimya 4 ün hepsinden mi sorumluyuz
YanıtlaSilevet
Sil